23 yıl 9 aylık büyüme dokuz yılda mı gerçekleşti?

2003-2011 döneminde Türkiye’nin GSYH’sı, 1998 fiyatlarıyla ortalama yüzde 5,25 büyürken dollar cinsinden 3,36 katına çıktı. Türkiye’nin dolar cinsinden 9 yılda gerçekleştirdiği büyüme, bu ortalama reel büyüme haddiyle ancak 23 yıl 9 ayda gerçekleştirebilir. Ne sihirdir ne keramet; pek iyi ne marifetiyledir bu çabukluk?

Aşağıdaki tabloda TÜİK ve US Bureau of Economic Analysis’ten derleyip işlediğim veriler var.

Dolar cinsinden GSYH artışının kaynaklarını yaklaşık olarak şöyle formülleştirebiliriz:

Dolar cinsinden büyüme =gerçek büyüme +
TL’sının değerlenmesi +
dolar enflasyonu

Yukarıdaki tabloda ilk göze çarpan,1998 fiyatlarıyla GSYH’nın 2003-2011 arası yıllık ortalama büyümesinin, yani gerçek büyümenin yüzde 5,25 oranında olduğudur. Bu oranda bir büyümenin olağanüstü bir büyüme olduğu söylenemez; hatta bu dönem boyunca diğer gelişmekte olan ülkelere bakıldığında olağanın oldukça altındadır.Yine de idare eder, başarısızlığa yormak zorlama olur.

2003-2011 dönemindeki dolar cinsinden GSYH büyümesi, yüzde 14,41 oranındadır. Bu dönem için dolar enflasyonu yıllık ortalama yüzde 2,3 oranındadır ve tablodaki diğer oranlarla karşılaştırıldığında küçüktür. Gerçek büyümeyle dolar cinsinden büyüme arasındaki fark Türk Lirasının değerlenmesinden kaynaklandı.

Bu Türk Lirasının değerlenmesi1 yıllık ortalama yüzde 6,26 oranındadır ve gerçek büyüme oranından neredeyse yüzde 20 fazladır. Dolar cinsinden büyümeyi, gerçek büyüme olarak algıladığımızda, algıladığımız büyümenin hayali bölümü gerçek bölümünden daha fazladır.

Cari işlemler hesabı bakımından göreli olarak dengeli bir yıl olan 1999 yılı ölçüt olarak alındığında, Türk Lirasının dengeli cari işlemlerin gerektirdiğinden yüzde 40 oranında değerli olduğu görülür. Dengenin sağlanması için enflasyon oranı sıfırken kur haddinin  2,55 TL/$ düzeyine çıkması gerekir. Ticarete konu olmayan malların göreli fiyatındaki değişim, tüketim ve üretim kalıplarındaki değişim ile birlikte düşünüldüğünde bu tahmin  aşağı ya da yukarı yönde bir düzeltme gerektirir; ancak ciddi bir düzeltmenin gerekli olduğu ve düzeltme olmadan geçen her yılın gerekli düzeltmenin boyutlarını da büyüttüğü tartışmasızdır.

Kurdaki gerekli düzeltme yapıldığında, 2011 itibariyle dolar cinsinden GSYH 774 milyar dolar değil, 547 milyar dolar; buna bağlı olarak kişi başına GSYH, 10469 dolar değil 7402 dolar olur. Bu durumda Türkiye ekonomisi ulusal ekonomik büyüklük sıralamasında dünyada ilk yirmiye; kişi başına ulusal gelir sıralamasında ilk yetmiş beşe giremez. Gerilemiştir.

Ekonominin kurun uyumlulaşmasını beraberinde getirecek dengelenme sürecinin sancısız ve travmasız olamayacağı düşünüldüğünde  sağdan soldan, sonunda Türkiye ekonomisinin başına ne getireceği belirsiz mali kaynak bulup hala günü kurtararak  hayalle böbürlenmeyi sürdürmenin kime ne faydası var?

Notlar

  1. Burada Türk Lirasının değerlenmesini ABD GSYH deflatörüyle düzeltilmiş dolar cinsinden GSYH’nın gerçek GSYH’ya göre artışıyla ölçtüm