Yaza girdik. Ramazan yazın tam ortasında kalıyor. Bu yaz genelde içeceklere, özelliklede alkollü içkilere talebin düşmesini beklenir.
İçki kullanımının, tercihler üzerinde dinamik etkisi vardır. Bugün içilen içki yarınki içki talebini artırır; bugün içilmeyen içki yarınki içki talebini düşürür.
Diyelim ki, muhafazakar bir partisin, iktidardasın, zaten uyguladığın dengesiz politikalardan dolayı alkollü içki talebini aşağıya çeken kalıcı bir talep kayması yaşanıyor, bir de bu gidişatı yoğunlaştıracak bir dönemsel etki söz konusu ve çıkarın alkollü içki talebinin düşmemesini hatta artmasını gerektiriyor. Ne yapabilirsin?
İçkiye karşı bir söylemle, içki kullanımı artırılabilir mi? Evet, özellikle çocuklarda ve inatçılarda başarılı olan ters psikolojiyle bu yapılabilir. Teknik tanımı şöyle; ters psikoloji, sonuçta algılamanın öznesini arzu edileni -yani önerilenin tersini- yapmaya teşvik edeceği beklentisiyle arzulanan sonucun tersi bir davranış ya da inancın savunulmasını içeren bir tekniktir.
Gece saat 10’dan sonra alkollü içecek satma yasağı düzenli olarak uygulanmak için çıkarılmadı. Bir yandan esnafa baskı yapmak için yeni bir polisiye alet geliştirildi. Ama diğer yandan asıl mesele bu değil tabii ki. Dikkat edersen kaç haftadır gazetelerde, televizyonlarda, internette içki var, herkes içkiyi konuşuluyor. Kısacası içkinin ve içmenin reklamı yapıldı.İçki için başarılı bir halkla ilişkiler kampanyası yürütüldü.
Zorbalıkla, propaganda makinasıyla ve el parasıyla kendilerinden saklasalarda iç politikada ta en baştan iflas ettiydiler.
Dış politikada yalnızca kendilerini değil Türkiye’yi ve bir çok ülkeyi savaş cehenneminin içine çekip çıkmaza girdiler.
Ekonomide on yıldır yaptıkları tahribat çok yakında bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacak gibi görünüyor.
Göstermelik dindar olup “İslam”lığı yalnızca adında bulunan Müslümanlığa aykırı bir “İslam”ı zorla dayatmaya çalıştılar.
Artık göstermelik dindarlık da bile zorlanıyorlar. Küfürler gıyla ve içip içip dağıtmalarının zamanı geldi.
Canları rakı çekiyor anlayacağın. Bence sakıncası yok. Ama önce direksiyonu bu işlerden anlayan, salim kafalı sürücüye bıraksınlar. Bir kenara çekilip gönüllerince demlensinler. Söz, ben görmemezlikten geleceğim. Sen ne dersiniz?