Uslanmayanın hakkı

Cumhuriyet mitingleri nushdu. Nushdan altı yıl sonra Haziranda millet hükümete protesto çekti. Sonraki evre için bir altı yıl beklenmeyeceği görülüyor. Tekdir edilenin bu tekdirle uslanması için -millet hakkını yemez uslanmayanın- pek de zamanının kalmadığını anladığımda, ağır edebi bir stilde üç yıl önce yazmış olduğum bir yazıyı hatırladım. Olduğu gibi aktarıyorum:

“Uslanmayanın hakkı” yazısını okumaya devam et

Gezi Parkı’nın ötesinde

Parlemento, yalnızca AK Parti politikalarına göre yasama ve denetleme yapıyor. Hükümet, ödünsüz AK Parti politikasını yürütüyor. Başta Cumhurbaşkanı ve Anayasa Mahkemesi Başkanı olmak üzere tarafsız olması gereken başkanların tümü, AK Parti politikasını icra ediyor. Tarafsız olması gereken kolluk güçleri ve mahkemeler ne olursa olsun AK Parti’nin taleplerine uygun hareket ediyor. Türkiye’nin içişlerine karışmakta beis görmeyen ecnebilerin tümü AK Parti’yle uyumlu biçimde faaldir. Medya, “aşırı” ya da “marjinal” diye nitelendirilen ve sürekli her türlü baskı ve engellemeye maruz kalan birkaç tanesi dışında kesintisiz AK Parti propagandasını yapıyor.

“Gezi Parkı’nın ötesinde” yazısını okumaya devam et

Bu işi AK Parti çözer

Önce bir durum saptaması yapayım;
AK Partili olmayanlar, AK Parti’nin liderinin yönetici değil buyurgan olduğunu ve kendilerini taciz etmekle kalmayıp devlet gücünü kötüye kullanarak haklarına tecavüz etmeye kalkıştığını haykırıp buna karşı direnişe geçti. Buyurgan olarak nitelenen lider, şimdi zorda kalındığından “Ne istiyorsanız söyleyin Ben yapayım!” diye buyuruyor. Buna karşı, aramızdaki aklı selim sahipleri “şimdiye kadar yaptıklarının sonuçları ortada; yaptıklarının önemli bir bölümünü yüzüne gözüne bulaştırdın, sonra da medyaya baskı yaparak aksi görüntü yaratıp sorumluluk ve maliyetini bize yükledin; senin hiçbir şey yapmamanı istiyoruz” deyip istifaya davet ediyor.

“Bu işi AK Parti çözer” yazısını okumaya devam et

Hoşgeldin ‘Amed’ diyen dostum

Gariptir, karşı karşıya gelmemiz için yapılan her kışkırtmada biraz daha sevdiğimi hissettim seni. Yok, inadına değil. İçimden, gönlümden öyle geldi. Gurbette birarada memlekette gibiydik, ayrılınca memlekette gurbette gibi olduk. Kızdım, ama sevdikçe de sevdim. Hoşgeldin demokrasi mücadelemize.

“Hoşgeldin ‘Amed’ diyen dostum” yazısını okumaya devam et

Elmas o kadar da parlak değilmiş

Faik Öztrak’ın, yorumları bakımından CHP raporu olarak politik bir ton taşımasına karşın veri ve çözümlemeleri siyasal olarak nitelenemeyecek açıklamasını 6 Mayıs’ta Haberboyu’nda yayınladık. Raporda Türkiye’nin son on yıllık büyümesinin hem Türkiye’nin daha önceki dönemlerindeki hem de benzeri ülkelerin bu dönemdeki büyümesinin altında kaldığı saptaması yapılıyor.

“Elmas o kadar da parlak değilmiş” yazısını okumaya devam et