Öncelikle belirteyim ki ben olsam Heidegger’in Varlık ve Zaman diye çevrilen kitabının adını Önceki Bölüm: Olma ve Zaman olarak çevirirdim.
Critchley’den esinle Heidegger
Critchley’in Heidegger üzerinde yazdığı sekiz bölümlük yazının bana düşündürdüklerini dile getirmek isterim. Başta fırlatılmış buradalık olmak üzere bir çok konuda aydınlatıcı olacaktır.
“Critchley’den esinle Heidegger” yazısını okumaya devam etAristos, çirkef ve sosyalist
Hayır bu yazı, “bir gün, bir aristos, bir çirkef ve bir sosyalist boş bir adaya düşmüşler” diye başlayacak bir fıkra değildir. Ne de kovboy filmi “İyi, Kötü ve Çirkin”e gönderme yapıyor.
Ücretler ve rekabet gücü
Durumu önce bilimsel akademik bir dille ifade edeyim, Türkiye’de üretim ve tüketim kalıpları, 21. yüzyılın ilk on beş yılında dinamik karşılaştırmalı üstünlüklere göre değil -üretilen ürünleri sektörlerin tümünde düşük değerlendiren alçak kur hadlerinde- statik karşılaştırmalı üstünlüklere göre oluştu.
“Ücretler ve rekabet gücü” yazısını okumaya devam etFiyat kuramı ve enflasyon
Farkedildi mi bilmiyorum ama bir süredir sessizim. Peşinen söyleyeyim, sessiz olmak gibi bir kastım yok. Yeni bir kaç konu üzerine çalışmaya başladım. Bu sıralar enflasyonun fiyat kuramı içinde çözümlenmesi üzerine yoğunlaştım. Basitleştirebildiğim kadarıyla basitçe durum şöyle;
“Fiyat kuramı ve enflasyon” yazısını okumaya devam etBir düzen
Dil Derneği‘nin internet sözlüğüne göre “düzmek”in karşılıklarından ikisi, “uydurmak” ve “zorla cinsel ilişkide bulunmak, ırza geçmek”dir. Çok eskilerden kalma Türkçe bir sözcük. Köken olarak “düz haline getirmek” anlamına geliyor. Yine Dil Derneği‘nin internet sözlüğüne göre, ilk karşılığı “bir gereksinmeyi karşılamak amacıyla birçok şeyi birbirini tamamlayacak biçimde bir araya getirmek”dir. Ayrıca “düzene sokmak, sıralamak, elverişli, uygun bir duruma getirmek” anlamı da vardır.
“Bir düzen” yazısını okumaya devam etYar saçların lüle lüle
Deniz kıyısında tahta platformun üzerindeki şezlonga uzanmıştım. Ufak bir erkek çocuk -görsen padişah gibi heybetli- elinde küçük kum kovası duşa yanaştı. Kova boş; duşun altında yere koydu. Duşu açınca şiddetle gelen sudan ürküp kaçtı. Dönüp suyu kapadı ve yeniden bu defa dikkatlice açtı. Su ip gibi akıyordu. Kovayı doldurdu.
“Yar saçların lüle lüle” yazısını okumaya devam etÖcüler ve canavarlar
Çocukların öcüler ve canavarlarla korkutulduğu şehir efsanesidir. Çocuklar onlardan korkmaz, oyun olduğunu bilip eğlenirler. Asıl yetişkinlerin devekuşuğu yapıp kafalarını kuma gömdüğünü saklamak için uydurdukları tahayyül gibidir sanki.
“Öcüler ve canavarlar” yazısını okumaya devam etBarışın yanı savaş
Savaşan tarafların hepsi, barış için savaşır. Her birinin farklı farklı barış tahayyülü vardır.
“Barışın yanı savaş” yazısını okumaya devam etSiyasetten içtenliğe Bayram
Bayram sabahı, sıcak bir Temmuz sabahı.
“Siyasetten içtenliğe Bayram” yazısını okumaya devam et