Turkey’s Economic Cycles

Politikekonomi.net Working Paper No: 2017-1 ver. 1.0

This paper introduces Turkey’s recurring economic cycle over the last century. Different from worldwide business cycles with a typical duration of 3-10 years and long waves of 40-60 years, Turkey’s economic cycle has a consistent duration of 20 years and is of a fixed shape. Turkey’s economic cycle does not overlap with worldwide business cycles or long waves. Worldwide business cycles and long waves can be explained by changes in the conditions of production, consumption and finance, but in the case of Turkey’s economic cycle such factors do not seem to be applicable.

“Turkey’s Economic Cycles” yazısını okumaya devam et

Türkiye’nin Ekonomik Döngüsü

Politikekonomi.net Çalışılan Makale No: 2017-1 ver. 1.0

Bu yazıda, Türkiye’nin son yüzyılda kendini yineleyen ekonomik döngüsünü tanıtılıyor. Dünya genelindeki 3-10 yıl süreli iş döngülerinden ve 40-60 yıl süreli uzun dalgalardan farklı olarak Türkiye’nin ekonomik döngüsü, 20 yıllık sabit süreli ve sabit biçimlidir. Türkiye’nin ekonomik döngüsü ne dünyadaki iş döngüleriyle ne de uzun dalgalarla zaman olarak örtüşür. Dünyadaki iş döngüleri ve uzun dalgalar, üretim, tüketim ve maliye koşullarındaki değişimler ile açıklanırken bu açıklamalar Türkiye’nin ekonomik döngüsüne uymaz.

“Türkiye’nin Ekonomik Döngüsü” yazısını okumaya devam et

Yol, köprü yapımını abartma

Glaeser ve Ponzetto “Ulaştırma Yatırımlarının Siyasal İktisadı” adlı yazılarına bir soru sorduktan sonra seçmenlerin tercihlerinin takipçisi olmaktansa dikkatlerini çekerek ardından sürüklemenin, siyasal başarı getirdiğini ima eder biçimde  “kamu eylemlerinin tümünde olduğu gibi ulaştırma kararları da, yalnızca seçmenlerin tercihleri tarafından değil, seçmenlerin  dikkatleri tarafından da belirleniyor” diye yazarak başlıyor. (Glaeser ve Ponzetto, 2017, s. 1) Böylece siyasal yönetimin kamu adına seçmen tercihlerini yansıtmayan işleri seçmenlerden onları heyecanlandıracak şovlarla destek alarak uygulanmasının, daha yüksek gönenç düzeyi bulunduğu halde daha düşük gönenç düzeyinde kalınmasına yol açacağı ortaya çıkıyor. Seçmenlerin eğitim düzeyleri arttıkça, gönenç artışı konusunda başka sorunlar çıkmaya başlasa da bu tür çarpıklıklar azalıyor.

“Yol, köprü yapımını abartma” yazısını okumaya devam et

Türkiye ekonomisinin trendi

27 Haziran 1998’de Adana’da Richter ölçeğine göre 6,2 büyüklüğünde bir deprem oldu. 17 Ağustos 1999’da Gölcük’te 7,5 büyüklüğünde bir deprem oldu. 12 Kasım 1999’daysa bu sefer Düzce’de 7,2 büyüklüğünde deprem oldu. Bu depremlerin arasında, öncesinde ve sonrasında sayısız deprem oldu, çoğu hissedilmedi bile. Gölcük depremi öyle bir anda olup bitmedi, Wikipedia’ya göre 37 saniye sürdü.

“Türkiye ekonomisinin trendi” yazısını okumaya devam et

Ne kopuyor bir kaşık petrolde?

Cherif, Hasanov ve Pande (2017) enerji sektöründeki geçmiş değişimi inceleyip gelecek değişimler konusunda kestirimlerde bulunuyor. Bir yandan ulaşım ve taşımacılıkta hayvanların kullanımından motorlu arabaların kullanımına geçişe bakıp motorlu arabalardan elektrikli arabalara geçiş sürecinin nasıl olabileceği konusunda kestirimlerde bulunuyorlar. Diğer yandan başat enerji kaynağı olarak odundan kömüre geçiş sürecine ve kömürden petrole geçiş sürecine bakıp ağırlıklı olarak petrole dayalı olan enerji sektörünün var olan yapısından yenilenebilir kaynaklara dayalı yeni yapıya nasıl bir süreçte geçileceği konusunda kestirimlerde bulunuyorlar.

“Ne kopuyor bir kaşık petrolde?” yazısını okumaya devam et

Hala nasıl o kadar çok iş var?

Author (2015) işyeri otomasyonun tarihini ve geleceğini incelediği yazısında hızla gelişen bilgisayarlar, robotlar ve makine öğrenmesi gibi teknolojik gelişmelerin işsizliğe yol açmaktansa talep edilen iş türlerini değiştireceği öngörüsünde bulunuyor. Yazdıklarını özetle aktaracağım.

“Hala nasıl o kadar çok iş var?” yazısını okumaya devam et

Hayır

16 Nisan 2017 günü, bir güya anayasa değişikliği için halk oylaması yapıldı. Anayasa değişikliği denen, hem bir metni anayasa değişikliği yapacak niteliklerle, hem kendi içinde hem de Türkiye’nin koşullarıyla sayısız çelişki barındırıyordu. Bunu halk oyuna sunma için gerekli yasal süreçte yapılanlar, bu sürecin gerekleriyle çelişki içindeydi. Öncelikle bu anayasa değişikliği değildir. Uygulanırsa bu durum açıkça ortaya çıkacak. Umarım bir yolu bulunup uygulanmaz.

“Hayır” yazısını okumaya devam et