İki genç “Marx’ı okudum (Hoşuma da gitti)” diye söz yazıp, Katy Perry’nin “Bir kızı öptüm” şarkısının müziğine, bir video yapıp Youtube’a koymuşlar.
“Yabancılaşma Etkisi” yazısını okumaya devam etKategori: efkarisamimi.net
Çıplak kralın asıl öyküsü çılgınlık mı?
Biri “Kral çıplak!” diye bağırıyordu. Lisede Almancasını okumuştuk. O hikayeden aklımda yer etmiş olan, bağıran için Almanca «der Narr» sözcüğünün kullanılmasıydı. «das Narrenhaus» tımarhaneydi. Tımar atı rahatlatır, sakinleştirir. Halbuki «das Narrenhaus» envai çeşit çılgın davranışın bir diğerini kamçılayıp harekete geçirdiği, gürültülü patırtılı, kaotik bir yerdi imgelemimde. Bu “Narr”ların evi tımarhaneydi, ama kendilerininse kralın soytarısı olduğuna emindim. Sözlüklere baktım Türkçe karşılığı çoktu: Avanak, budala, deli, kaçık, keriz, soytarı, enayi, maskara… Sonra sonra bu öykünün bir çok versiyonunu okudum, dinledim. «Der Narr» gitmişti, bağıran bir çocuktu çoğunlukla.
“Çıplak kralın asıl öyküsü çılgınlık mı?” yazısını okumaya devam etYürütme ve yasama organları nasıl çatışmaz?
Joseph Nye, EiST‘de Türkçe çevirisi yayınlanan konuşmasında (“Gücün Geleceği“) şu görüşü sunuyor: “Demokrasilerin çoğu kez gücün dönüştürülmesinden başka gücün yerel olarak yayılması bakımından da sorunları olur. Yasama var, yürütme organı var. Bunlar bazen birbirlerine müdahale edebilirler; bazen birbirlerini zorlayabilirler; bazen rekabet edebilirler. Otokrasilerin çoğu kez böyle sorunları yok.”
“Yürütme ve yasama organları nasıl çatışmaz?” yazısını okumaya devam etGücün Geleceği
Aşağıda Joseph Nye’in The Future of Power adlı kitabının tanıtımını yaptığı YouTube videosunun Türçesini aktarıyorum:
“Gücün Geleceği” yazısını okumaya devam etSeçim Birlikleri
Türkiye’de seçimler demokratik olarak yapılmadığından, yürütme ve yasama demokratik olarak işlemiyor. Halbuki, seçim kanunlarında yapılacak seçimlerde birliklere olanak veren küçük bir değişiklik hissedilir demokratik bir etki yapar.
“Seçim Birlikleri” yazısını okumaya devam etSeçimden Seçime Kurlar
Son beş yıllık hareketine bakıldığında karaktersiz hareket eden kur hadleri dalgalanma denemeyecek biçimde bazen sıçramalarla yükseliyor, bazen düzenli bir düşme eğimine giriyor, bazen de bir yukarıya bir aşağıya çılgın bir yön arayışına çıkıyor. Seçim dönemine girildiğindeyse, her seçimde yinelenen hareketiyle belli bir karaktere bürünüyor; seçimlerden önce yüksek bir düzeye çıkıp seçimlerin yapıldığı son haftaları düşme eğilimindeymiş hissi vererek geçiriyor..
“Seçimden Seçime Kurlar” yazısını okumaya devam etTakunyalıların Gösterdiği Başarı
Türkiye’de hep başarılı görünen takunyalılar hiç başarılı oldular mı?
“Takunyalıların Gösterdiği Başarı” yazısını okumaya devam etİnşaat Artık Umutsuzluğa Açılan Kapı Oldu.
Seçimlere doğru inşaatlarda hep bir hareketlilik başlar; ama eskiden gecekondu yapımından apartmanlaşmaya doğru evrinen inşaat hep umutlarla dolu olmuşken, artık gökdelen ve site yapımına dönüşen inşaatın açtığı her kapıdan karşımıza umutsuzluk çıkıyor.
“İnşaat Artık Umutsuzluğa Açılan Kapı Oldu.” yazısını okumaya devam etÇin sınai gücünü askeri kuvvete çevirebilir mi?
Amerikan imalat sanayisinin, 20. yüzyıl başlarken Dünyanın daha önceki atölyesi olan Britanya’yı geçtikten sonra ciddi bir rakibi yoktu. A.B.D., II. Dünya Savaşındaki zaferini ve izleyen hegamonyasını imalat bazına borçluydu. Ama bugün birçok araştırma kurumları, Çin’in adım adım Dünyanın bir numaralı sanayi kuvveti olarak A.B.D.’nin yerine geçtiği sonucuna varıyor. Soru bu değişimin askeri dengeye etkisinin ne olacağıdır. A.B.D. daha önceki bir numaralı güç Biritanya’nın modelini izleyip sinai üstünlüğüyle birlikte askeri üstünlüğünü de mi yitirecek? Çin, A.B.D. örneğini izleyip askeri kuvvetini sınai gücüne uyacak biçimde takviye edebilecek mi?
“Çin sınai gücünü askeri kuvvete çevirebilir mi?” yazısını okumaya devam etİkinci Binyıl Başında Türkiye’de Demokrasi
Fark ettin mi 2. binyılın başından beri Türkiye git gide daha da antidemokratik bir ülke haline geliyor?
“İkinci Binyıl Başında Türkiye’de Demokrasi” yazısını okumaya devam et