Aradan yüzyıl geçti. Filmleri çekiliyor bir bir. Canlı tanığı kalmadı. Yaşadıkları yerler değişti, tanınmaz hale geldi. Gazete küpürleri, yazılmış ve edit edilmiş anılar, romanlar, çoğu poz verilerek çekilmiş fotograflar var. Bunların gerçekleşmiş olanla bağlantısı, yazanların, çekenlerin, okuyanların, bakanların tahayyülüyle bağlantısından zayıf kalıyor, muğlaklaşıyor. 1960’larda Arabistan Lavrınsı’nın (Lawrence of Arabia) ve 2015’te Çöl Kraliçesi’nin (Queen of the Desert) filmleri çekildi. Kahire, Şam, Bağdat ve Arabistan’da 20. yüzyılın başında, Müslümanların arasına nasıl fitne tohumu ekildiği söylenmiyor filmlerde tabii ki.
“Merhaba” yazısını okumaya devam etKategori: haberboyu.com
“Hırsız, Katil”
Başlıktaki ifade bir sloganın parçasıdır. Sloganda bir de üç hecelik bir soyad var. Önce ilk iki sözcüğün ilk heceleri uzatılarak söylenip kısa bir ara veriliyor, sözcüklerin arasına da kısa birer ara konuyor ve son üç hece hızla vurgusuz söyleniyor. Sonra yedi hece birden ara verilmeden söyleniyor. Şiirsel olarak yedilik hece ölçüsü ve yinelemenin kullanımı çok eskilere uzanır, etkileyicidir.
““Hırsız, Katil”” yazısını okumaya devam etKırılan tarih
Sabah saat yedi. Ben diyeyim 100, sen de 1000 kuş, birlikte bir alçalıp bir yükselip daireler çizerek uçuyor. Bazen bir girdap mı desem, siklon mu desem, silindirik akış oluşturuyorlar, bazen düzgün daireler oluşturuyorlar, bazen düz uçuyorlar. Harikulade görüntüler çıkıyor ortaya. Güzel buluyorum. İçim ferahlıyor. Kuşların bu uyum dolu ve huzur veren işte bu birlikte hareketinden bir korku filmi çıkarmayı “başardı” Hitchcock.
“Kırılan tarih” yazısını okumaya devam etOy kaydırma şamatası
2015’te ülke çapında, seçim olduğu konusunda hiç bir inandırıcılığı olmayan iki faaliyet yürütüldü. Biz bunlara ironik biçimde 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri diyoruz.
“Oy kaydırma şamatası” yazısını okumaya devam etSilivri mi Gezi mi
Tek tek insanlara dayalı olarak dünya hakkında yapılan bütünsel kurgular mitolojiktir. Her şey insanın günlük yaşamında gerçekleşir. Bütünsel kurgular yaparken insanın biçimlendirdiği günlük yaşamıdır.
“Silivri mi Gezi mi” yazısını okumaya devam etBaşlıksız yazı
24 Ocak 1980 kararlarıyla uygulanmaya başlayan, yaygın olarak “12 Eylül” olarak adlandırılan Darbe, doğru, iyi, güzel olan her şeyi kirletti. “Atatürk” dedi, “müslümanlık” dedi, “demokrasi” dedi, “birlik” dedi, “huzur” dedi, “adalet” dedi, “kalkınma” dedi, “millet” dedi, “devlet” dedi, “seçim” dedi, dedi de dedi; yok ettiği tam da bunlardı. Sonra doğru, iyi, güzel ne varsa sahiplenip kendi yanlışını, kötülüğünü, çirkinliğini bunlar olarak benimsetti.
“Başlıksız yazı” yazısını okumaya devam etSeçime mi gidiyoruz? Bak sen…
Dengesiz bir ekonomi, cari açıkla örtbas edildi. “23 yıl 9 aylık büyüme dokuz yılda mı gerçekleşti?” adlı yazımda gösterdiğim üzere iktisat bakımından ancak hilkat garibesi olarak nitelenebilecek istatistiki göstergeler peydah oldu.
“Seçime mi gidiyoruz? Bak sen…” yazısını okumaya devam etTerörü karşı çıkarak beslemek
Bir terör eylemiyle karşılaştığımızda ne yapacağız diye soranlara evvelemirde belirtmem gerekir ki sokakta yürürken adamın biri gelip suratının ortasına yumruk atarsa ne yaparsan onu yapacağız. Yakalayıp adalete teslim edeceğiz. Bu, terörle ilgili temel ilkedir, tartışması yoktur. Terörist bile bunu bilerek terör eylemi düzenler.
“Terörü karşı çıkarak beslemek” yazısını okumaya devam etTarihte döngü ve doğrultu
18. yüzyıl başında III. Ahmet, 27 yıl sultanlık yapar. 19. yüzyılın başında II. Mahmut, 31 yıl sultanlık yapar. 20. yüzyıla girerken II. Abdülhamit, 33 yıl sultanlık yapar. 21. yüzyılın daha başındayız, bakalım ne olacak?
“Tarihte döngü ve doğrultu” yazısını okumaya devam etTürkiye’deki siyasete bilimsel bir bakış
Sahi kim yazmıştı “Yeni Türkiye”nin ümmeti marşı olmaya namzet şu şarkının sözlerini?
“Türkiye’deki siyasete bilimsel bir bakış” yazısını okumaya devam et