Kent nüfusu

Kırsal nüfusun azalması ve kentsel nüfusun artmasına kentleşme dersek Türkiye kentleşmenin sınırına istatistiki olarak resmen geldi.
TÜİK’in resmi istatistiklerine göre, cumhuriyetin kurulmasından sonraki ilk nüfus sayımında Türkiye’nin yaklaşık ¼’ü kentlerde çıktı. Çeşitli göstergelere bakarak binlerce yıldır geçerli olduğunu tahmin ediyorum. 1950 yılına kadar ciddi bir değişiklik olmadı.

“Kent nüfusu” yazısını okumaya devam et

Bir yanda utanma, diğerinde akıl kalmamış

Daha önce de anayasa ve yasalara açıkça aykırı olduğu halde İstanbul’da 1 Mayıs engellendi; bu ilk değil. Yönetim, “Na burda gösteri yapacaksın; kimse duymayacak” diye yer gösterdi diye 1 Mayıs serbest olmaz, izne ve emre tabi olur. 1 Mayıs’ta çalışanlar Taksim’de eylem yapmayı talep etmişse yönetimin yegane görevi güvenliklerini sağlamaktır. Bu görevini yapamayacağını düşünmüyorum ama yaptığı, sanki yetersizmiş gibi davranıp kendi yetersizliğini çalışanlara külfet olarak yüklüyor. İktidardaki partinin siyasal amaçları doğrultusunda görevini kötüye kullanıyor ve bu suçtur.

“Bir yanda utanma, diğerinde akıl kalmamış” yazısını okumaya devam et

İllüzyon

Bir filmde seyretmiştim. İllüzyonist, kafesteki bir kuşu yok edip sonra başka bir yerde ortaya çıkarıyordu. Hilesi şöyle; önce birbirine ayırd edilemeyecek denli benzeyen iki kuş buluyorsun; kafeste bir kapan kurulu oluyor ve gerektiğinde hızla açılıp kafeste ne varsa hızla altına alıp ezip dümdüz ediyor. Aynı filmde illüzyonist, bir de insan yok etme numarası yapıyordu.

“İllüzyon” yazısını okumaya devam et