Joseph Nye, EiST‘de Türkçe çevirisi yayınlanan konuşmasında (“Gücün Geleceği“) şu görüşü sunuyor: “Demokrasilerin çoğu kez gücün dönüştürülmesinden başka gücün yerel olarak yayılması bakımından da sorunları olur. Yasama var, yürütme organı var. Bunlar bazen birbirlerine müdahale edebilirler; bazen birbirlerini zorlayabilirler; bazen rekabet edebilirler. Otokrasilerin çoğu kez böyle sorunları yok.”
Yani buna göre, yasama ve yürütme organları arasında uyum değil, gerilim olması demokrasinin bir göstergesidir. Yasama organının yürütme organını rahatsız etmesi otokrasilerde (göstermelik istisnalar hariç) sıkça yaşanan bir sorun değildir.
Türkiye’de 1 Mart tezkeresinden bu yana meclisle hükümet arasındaki ilişkiler git gide daha da ihtilafsız hale geldi. Yürütmenin başının değişmesinden sonra hükümetle meclis arasında tamamen pürüzsüz bir uyum var. Zaten demokrasi olarak nitelenmesi zor olan Türkiye’nin siyasal yapısının otokratikliği iyice alenileşti. Böyle aşırı baskıcı, denetimsiz, otokratik bir yönetim altında gireceğimiz seçimlerin anti-demokratik olduğunu yasal düzenlemelere bakarak tartışmak konuyu saptırmaktan başka bir şey değildir.