Aceleye Ne Gerek Var

Annemin babası, dedem rahmetli Sami Usta tornacıydı. Hasköy’de Haliç’in kıyısında iki katlı, çok yüksek tavanlı, iç alanı geniş olan bir binadaydı torna tezgahları. 1970’lerde, ben daha çocukken gittiydim bir iki kere. “Ne olsa yaparım”cı cinsinden değildi dedem. Uzmanlaşmıştı. Mermer kesme makinaları üretirdi. Arka sokaktaki kahvesinde gazetesini okurken ve tavla oynarken hatırlıyorum dedemi. Kralı gibiydi o anki dünyamın. Geçenlerde Balat’ta, bir binanın üst katında, Haliç’e bakan geniş pencereden ayna gibi karşımda buldum o binayı. Yağmurlu bir gündü.

Kısa bir süre önce Balat’ta İhsan Eliaçık’ı ziyaret ettim, düşünceliydi. Kadınların, Alevilerin, Kürtlerin ezildiği görüşündeydi ve ne kadındı, ne Aleviydi, ne de Kürttü ama onlar ezildikleri sürece bizzat kendisinin de kadın, Alevi, Kürt olması gerektiği görüşündeydi. İlahiyatçı olduğundan görüşünü kendi alanıyla bağlantılı olarak formüle edip dile getiriyordu. Geçenlerde okudum ki görüşlerini dile getirdiğinden dolayı terörün propagandasını yaptığı gerekçesiyle hapis cezası almış. İçimden ilk, “olacak iş değil” diye geçti.

Görüşler değerlendirilmeye, hakikatler fark edilip onlarla tutarlı çözümler üretmeye yarar. Terörist, darbeci hakikatleri ve oluşabilecek görüşleri istismar eder sömürür ama ne teröristlerin, darbecilerin istismar ettiği görüşler ve hakikatler ne de bunların dile getirilmesi teröristlik ya da darbeciliktir. Bu hakikatle tam bir karşıtlık içinde istismar edilen görüş ve hakikatlerin dile getirilmesi teröristliğe ve darbeciliğe yorulup cezalandırılırsa ön koşulu sorunların dile getirilmesi olan siyaseten ve hukuken çözüm geliştirmenin önü kapatılmış olur. Asıl, demokrasi ve hukuk içinde çözüm arayan insanları, çözümü teröristlikte ve darbecilikte aramaya iten böyle cezalandırmalar, suç olmalıdır. Görüş ve hakikat, sömürülebilir ama acele edilip durdurulmaya kalkışılmazsa terör ve darbenin karşısında sonuç verir.

Dedemden önce de şimdi de gönenci kaçan ülkemin önemli sorunlarından biri, işin doğrusunu yapmaya çalışanları suça iten ahlaki ve hukuki koşullardır; öyle ki ahlaki ve hukuki davrananlar cezalandırılır. Bu ve diğer önemli sorunlarımızın çoğunluğunun bir seçimle, hele de aceleye getirilmiş bir seçimle çözümü mümkün değildir. Öncelikle kamu denetiminin kuruluşu gereklidir; bu konuda da aceleyle değil güvenli adımlarla ancak adım adım ilerlenebilir.

Değerli İhsan Eliaçık’a geçmiş olsun. Koşullar kendisini ne kadar tersi yönde gitmeye zorlasa da boyun eğdirmeyen ahlakıyla gördüğü sorunları ve bir o kadar da gördüğü hakikatleri, iyilikleri ve güzellikleri yansıtmayı sürdüreceğini umuyorum.

Ülkemin gönencinin nasıl kaçtığını ve nasıl bu sorunlardan çıkılabileceğini didik didik edip son kitabımı yazdım. Yazması benden alıp okuması sizden.

Ülkemin Kaçan Gönenci
Yayınevi sayfası: https://www.yazilama.com/kitap/ulkemin-kacan-gonenci/
Facebook: https://www.facebook.com/ulkeminkacangonenci
twitter: https://twitter.com/hashtag/ÜlkeminKaçanGönenci

Bir yanıt yazın