Critchley’den esinle Heidegger

Critchley’in Heidegger üzerinde yazdığı sekiz bölümlük yazının bana düşündürdüklerini dile getirmek isterim. Başta fırlatılmış buradalık olmak üzere bir çok konuda aydınlatıcı olacaktır.

Bazen insan, başkalarının söylemiş olduğu sözü farklı biçimde ifade eder. Bazen de başkalarının daha önce söylemiş olduğu bir sözü aynen ama farklı bir bağlamda söyler, değişik bir anlam çıkar. Dinlerken, okurken bildik bir şey farklı biçimde mi dile getiriliyor ya da bildik bir söz farklı bir anlamda mı kullanılıyor diye düşünürüm. Bazen bu iki durumun aynı anda aynı yerde ortaya çıktığı olur; Heidegger’in yazdıklarında sıklıkla.

Heidegger’in Sein und Zeit’ını okuyalı bu yana otuz yıl etmiştir. Hızlı kentleşme sürecinin başlarındaydık o zamanlar. Hatta başlamak işi yarılamaksa, “kentleşme yarılanmıştı” diyebiliriz. Aradan geçen yıllarda Sein und Zeit kitabının Varlık ve Zaman adıyla Türkçe çevirisi de çıktı. Eflatun’un tahayyül ettiği dünyaya fırlatılmış ruhta idealar (önce soluk soluk sonra daha parlak daha parlak olmak üzere) nasıl zamanla yavaş yavaş aydınlanıyorsa kentleşmede yol kat edildikçe Heidegger’in yazdıklarını daha net gördüğümü  hissettim. (Yanlış anlatmış olmayayım; zaman geçtikçe daha da anlaşılır olan kentleşme olgusu değildi, Heidegger’in kentleşmeyle doğrudan bağlantısı olmayan yazdıklarıydı.)

Geçenlerde internette nasılsa Heidegger üzerine Simon Critchley’in theguardian.com’da 2009 yılının Haziran ve Temmuz aylarında yayımlanan sekiz bölümlük yazısıyla karşılaştım.  Critchley, yazı serisini kaleme almadan hemen önce New York’ta New School for Social Research’te 15 haftalık bir kursta Being and Time kitabının tümü üzerine -ki Being and Time,  Sein und Zeit kitabının İngilizce çevirisinin adıdır- ders verdiğini belirtiyor. Yazı serisinin bölümlerinin bağlantıları şunlar;
Being and Time, part 1: Why Heidegger matters
Being and Time, part 2: On ‘mineness’
Being and Time, part 3: Being-in-the-world
Being and Time, part 4: Thrown into this world
Being and Time, part 5: Anxiety
Being and Time part 6: Death
Being and Time, part 7: Conscience
Being and Time, part 8: Temporality

Düşünmedim değil ama yazı çevrilse, Almanca, İngilizce ve Türkçe birbirine girerdi ve açıklayıcı dipnotlar metnin kendinden uzun -ve belki de daha zihin açıcı- olurdu, baskın gelip metni boğardı. Zaten sekiz bölümlük metin internet koşullarında yeterince uzundu. Üstelik Heidegger’in yazdıklarına anlam veren önemli yerler genellikle ayrıntılarda ortaya çıkar;  Heidegger üzerine yazıyı özetlemek, anlamını yontmak olurdu. Uzun sözün kısası, buraya Simon Critchley’in Heidegger anlayışını kendimce aktarmayı uygun buldum.

Critchley’in sözlerinin çevirisini akıcılığı bozmamak için ayırmadan doğrudan yazdım. Yani yer yer Critchley’den doğrudan çeviri olmakla birlikte, hem Türkçe hem de ben müdahalelerde bulunduk.

>>> Sonraki Bölüm: Olma ve Zaman

Bir yanıt yazın